İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | break in on f. | atılmak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | break in on f. | ihlal etmek |
Öbek Fiiller | break in on f. | yarıda kesmek |
Öbek Fiiller | break in on f. | zorla girmek |
Öbek Fiiller | break in on f. | istemeden rahatsızlık vermek |
Öbek Fiiller | break in on f. | ihlal etmek |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | break in on (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) bölmek | ||
He broke in on our conversation. Konuşmamızı böldü. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | break in on somebody's conversation f. | lafını kesmek | ||
Genel | break in on a conversation f. | bir sohbeti bölmek | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | break in on (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) yarıda kesmek | ||
Öbek Fiiller | break in on (someone or something) f. | (birilerinin/bir şeyin) arasına dalmak/girmek | ||
Idioms | ||||
Deyim | break out in a cold sweat on f. | korkudan ürpermek |